|
|||
![]() |
ÜVEY EVLAT YEREL BASIN | ||
Cengiz Doğan | |||
Biz konuşurken mangalda kül bırakmamayı seven bir toplumuz. Özellikle yerelde siyasiler ya da bürokratlar söze başlarken iki noktayı asla pas geçmezler. ‘Devletle vatandaşın ilk temas noktası’ diye bahsettikleri muhtarlardır ilki, ikincisi ise ‘demokrasinin vazgeçilmezi’ olduğunu söyledikleri yerel basındır. Dikkat edin belediye başkanı, milletvekili, bürokrat ilçede yapılan herhangi bir toplantıda bu iki meslek grubunu mutlaka hatırlar. Ancak bu hatırlama sadece danışmanları tarafından yazılan notu okumaktan başka bir şey değildir aslında. Çünkü toplantı salonundan çıkıldığı andan itibaren ilk unutulan yerel basın ve muhtarlardır. Hemen hepsi yerel basının sorunlarını bildiklerini, çözümü için çalışacaklarını söyler içeride. Dışarı çıkınca tanımazdan gelmeyi tercih eder. Pandemi döneminde de öyle oldu. Eğer bir yerlere göbekten bağlı değilseniz, yani birileri sizi el altından finanse etmiyorsa; yerel basının tek gelir kaynağı reklamdır. Yerel basın önceleri mahalli seçimlerde siyasilerin verdikleri reklamla biraz nefes alırdı. Bu paraların bir kısmını toplayamasa da topladığı kadarıyla yetinmesini bilirdi. Ancak son iki mahalli seçimlerde yerel basının sofradaki bu küçücük dilimine ulusal basın göz dikti. Siyasiler, belediye başkanları da sanki cumhurbaşkanı adayı olduğunu düşünerek yüksek miktarlarda bütçeleri ulusal basına ayırdı. Oysa hiçbir ulusal gazete; o ilçede yerel gazete kadar insana ulaşmıyordu. Buna rağmen ulusalın prestijine kapılan belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, milletvekili adayları bütçelerini; her fırsatta ‘demokrasinin vazgeçilmezi’ diye söyledikleri ve fedakarca çalışarak ayakta kalmaya çalışan yerel gazetelerden yana değil, patronlardan yana kullandılar. Şimdi pandemi dönemindeyiz. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullara bir de pandeminin getirdiği olumsuzluklar etkilendi. Birçok sektör virüs önlemleri çerçevesinde kapatıldı. Hükümet tarafından ama az ama çok esnafa destek paketleri açıklandı. İş dünyasına yönelik yine destek paketleri açıklandı. Ancak birkaç çalışanı olan gece gündüz demeden bulunduğu ilçede yaşanan gelişmeleri insanlara aktarmaya çalışan yerel basın bu paketlerin hiç birinin içinde yer almadı. Bu süreçte belediyeler de aynı duyarsızlığı göstermeye devam etti. Oysa bazı şeylerin yapılması için insanın istemesinin yeterli olduğunu Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin gösterdi. Pendik Belediyesi, pandemi sürecinde spor salonlarının kapalı olması nedeniyle ekonomik anlamda zor günler geçiren bu kulüplerin antrenörlerine toplamda 300 bin lira nakdi destek sağlandığını duyurdu. Bu güzel adım için Pendik Belediye Başkanını alkışlıyoruz elbette, ancak aynı duyarlılığı ilçesindeki yerel basın mensupları için de göstermelerini bekliyoruz. Zira bu süreçte reklam alamayan gazetelerin basılması imkansız hale geldi. Aynı durum elbette Maltepe için de geçerli. Maltepe Belediyesi’nin de benzer davranışlar içinde olması gerektiğini düşünüyorum. Olağanüstü bir süreçten geçiliyor, bu süreç geride bırakıldığında ilçenizde yaptığınız çalışmaların vatandaşa duyurulmasını istiyorsanız ayırım ve ayrımcılık yapmadan yerel basın kuruluşlarını desteklemeniz gerekir. Bu zor günlerde destek vermezseniz, yarın yapacağınız toplantılarda karşınızda bir basın mensubu göremeyeceksiniz. Ulusal basın gelir diye düşünüyorsanız yanıldığınızı da o gün göreceksiniz. Yerel basın hem Ankara tarafından hem de bulunduğu il ilçedeki yöneticiler tarafından hep üvey evlat olarak görülüyor, bu ise hem doğruları öğrenmek isteyen o il ilçedeki insanlara hem de mesleklerini onuruyla yapmak isteyen gazetecilere yapılabilecek en büyük haksızlık. |
|||
Etiketler: ÜVEY, EVLAT, YEREL, BASIN, |