|
||
![]() |
YANGINDA İLK KURTARILACAK | |
Cengiz Doğan | ||
“Gazeteci, haber ve bilgi kaynağına en çabuk ulaşan ve bu kaynaklardan edindiği bilgi ve haberleri okurlara sunan insan demektir.” Sağlık Bakanlığı gazetecileri aşıda öncelikli meslek grupları arasına aldığını açıkladı. Haber için her gün sokaklarda dolaşan, ulusal-yerel basında görev yapan ve bu nedenle virüs riski altında bulunan birçok kişi bu açıklamaya sevindi. Herkes e-devlet üzerinden aşı sorgulaması yapmaya başladı. Ancak kendilerine aşı çıkmadığını gördü. Hal böyle olunca herkes birbirine ‘ne oluyor’ diye sordu. Önce 212 sayılı basın kanununa göre çalışanların aşı olacağı konuşulmaya başlandı. Ancak 212 sayılı kanuna göre çalışan fakat henüz basın kartı almaya hak kazanmayanlarında aşı olamayacağı kısa sürede ortaya çıktı. Geriye sadece Basın Kartı sahibi olanlar kaldı. Bir meslek dalı içerisinde bu kadar ayrım yapılamazdı ancak yapıldı. Sağlık çalışanları aşılanırken unvan, branş, hemşire ya da hasta bakıcı olarak ayrım yapıldı mı yapılmadı. Doğru olanda buydu. Riski hepsi taşıyorsa aşı olmak için sağlık çalışanı olması yeterliydi. Gazetecilikte neden bu ayırım? Türkiye’de toplasanız kaç kişide sarı basın kartı, sürekli basın kartı var? Türkiye sadece ulusal basından mı ibaret kaldı ki onlarda da üçte biri geçmez basın kartı olan kişi sayısı. Basın kartı olan gazeteci ile basın kartı olmayan ve gününün büyük bölümünü haber peşinde koşturan gazeteciler ne olacak? Gözden mi çıkardınız onları… Diyebilirsiniz ki ‘Türkiye’de on binlerce yerel basın var ve onların çalışanları var’ zaten burada da sıkıntı var. Bugün bir müteahhit yaptığı işe göre belli büyüklükteki projeleri geliştirebiliyor. Gerekli sermaye, teknik alt yapı ve referansının olması gerekiyor özetle daha büyük yatırım yapabilmesi için. Peki gazetecilikte böyle bir kıstas getirdiniz mi? Getirmediniz, her gün, hayatta hiçbir dikiş tutturamamış insanlar gazete kurarken onlara hiç sormadınız ‘hemşerim ne ayak?’ diye. Kıstasları koymayan sizsiniz şimdi aynı meslek grubu arasında ayrımcılık yapan yine sizsiniz. Bu hakkaniyetli değil. Basın kartı sahibi olmayan ulasal/yerel basın çalışanları haber yaparken sokağa çıkma kısıtlamasından muaf olacak ama aynı çalışan söz konusu aşı olmaya gelince gazeteci sayılmayacak. Bu vicdani değil Basın kartı sahibi gazeteci ile basın kartı sahibi olmayan gazeteci, gazetenin idarecisi, insan kaynakları, çaycısı vs. aynı kurum altında bir araya gelecekler biri aşılı olacak diğerleri aşısız. Bu adil değil. 65 yaş üstünü aşılarken 60 yaş üstü eşini de aşılayacaksınız ancak basın kartı yok diye eşinden vazgeçtim gazeteciye aşıyı çok göreceksiniz. Bu insani değil. Türkiye’de hiçbir meslek grubunun mezun olduktan sonra bu sıfatı alabilmesi için ikinci bir makama ihtiyacı yoktur. Eğitim fakültesini bitiren biri öğretmendir, polis akademisini bitiren kişi polistir. Tıp fakültesini bitiren doktordur. Bunların hiç biri kendi kurumlarının dışında başka bir kurumun kimlik vermesine ihtiyaç duymaz. Gazetecilikte ise durum tam tersi… İletişim fakültesini bitirseniz bile devletin nezdinde gazeteci sayılmanız için basın kartı sahibi olmanız gerekiyor. E işveren getirdiği maddi külfetten dolayı 212 sayılı kanuna göre işçi çalıştırmaya sıcak bakmıyor. Devletin belirlediği oranı doldurduktan sonra diğerlerini fikir işçisi değil beden işçisi kapsamında çalıştırıyor. Ve o diğerleri tüm bu haklardan zaten mahrum kalırken bir de aşı gibi hayati öneme haiz bir haktan mahrum kalıyor. Bu doğru değil. Yani özetle Sağlık Bakanlığının açıkladığı gazeteciler aşıda öncelikli grup arasında sözü doğru değil. Sadece 212 sayılı kanuna göre çalışan ve cumhurbaşkanlığı tarafından akredite edilen Basın kartı sahibi olan küçük bir azınlık aşı için öncelikli grupta. Aynı durum gazete sahipleri için de geçerli. Ulusal bir medya kuruluşuna sahip olanlar basın kartı sahibi olabiliyor ama yerel basında böyle bir durum söz konusu değil. Ben Covid-19 virüsünü yaşamış birisiyim. Kimsenin bu hastalığa yakalanmasını istemem. Basın kartım olsa da olmasa da zaten aşı vurulacak grupta değilim. Tepkim aynı meslek grubu içinde yer almamıza rağmen yapılan yanlışlığa… Tıpkı bir hastanede her kademede çalışan kantinci dahil herkesin aşılandığı gibi; Bir gazetede de her bölümde çalışan hemen hepsinin aşılanması gerekirdi. Böyle bir ayırım eskiden devlet dairelerinde metal dolapların bazılarının üzerinde yazan ‘YANGINDA İLK KURTARILACAK’ yazısı geldi aklıma. ‘BASIN KARTI SAHİPLERİ İLK AŞI OLACAK’ İşin daha da vahimi virüs aşısı için gazeteciler arasında böylesine bir ayırım yapılırken kendisine meslek örgütü sıfatı veren kuruluşların konuya hiç tepki göstermemesi. Ne o sizin de mi basın kartınız var yoksa… |
||
Etiketler: YANGINDA, İLK, KURTARILACAK, |