ŞİİR VE MÜZİK DİNLETİLERİNDE KURALLAR
.

Muhsin Durucan
-ŞİİR VE MÜZİK DİNLETİLERİNDE KURALLAR
– Sanat ve sanatçıdan yoksun bir toplumun canlılığı olmaz.
– Sanatsız kalan bir ulusun yaşam damarlarından biri kopmuş demektir.
M. Kemal Atatürk
–Sanatta asıl olan, yeni bir şey söylemektir. Sanatçı bununla belli olur.
Tolstoy
–Sanatın düşmanı bilgisizliktir.
Samuel Johnson
***
Kimi zaman salonlarda, şenliklerde, uygun yer ve zamanlarda değişik adlar
altında müzik ve şiir dinletileri düzenlenmektedir. Geçmiş yıllarda görev
yaptığım Trakya’dan İstanbul’a gelerek her ay, üstelik on beş yıl kadar süreli
zaman diliminde Pera Palas Şiir Dinletileri ‘ne katıldım. Feyzi Halıcı,
Gültekin Samancı ve Ahmet Özdemir yönetimindeki etkinliklerde bir saat
sonrasında ara verildi ve toplam iki saat sürdü. Kalite açısından olumlu
edinimlerim oldu.
***
Yine geçmiş yıllarda ayda bir kez olmak üzere sanata yakın dostlarımızın
düzenli katıldıkları etkinliklerin yönetiminde bulundum. İlgililere yararlı olur
düşüncesiyle deneyimlerimi paslaşıyorum.
Düzenli yaşamda ve kaliteyi yakalamakta elbette kurallar vardır. Demokrasi de
bir kurallar yönetimidir. Nasıl ki, gelişmiş demokratik ülkelerde kurallar
işletildiğinde; o ülkenin halkı mutlu oluyorsa, bireyi mutlu edebilecek müzik ve
şiir dinletisinin de kimi kuralları vardır. Belirlenmiş kurallara özen gösterilirse;
kimse gerilime girmez ve dinleti sonrasında katılımcıların doyumu ya da
mutluluğu yüzlerinden okunur! Sevgiyle yaklaşım her zaman başarıya götürür.
Dinletilerde olması gereken kuralları sıralamak gerekirse:
–Katılanların geliş sırasına göre; adı-soyadı, katıldığı yer, telefon numarası, e-
mail adresi, okuyucu mu yoksa dinleyici mi olduğu ve imzası, önceden
hazırlanmış olan çizelgede bir görevli tarafından kayda alınması.
–Hazırlanmış olan listeye kayıt yaptırdıktan sonra etkinliğe katılanların
zamanında yerlerini alması.
– Belirlenen başlama ve bitiş saatlerine yönetim masası yetkililerince de
kesinkes uyulması.
– Öğrencilerin dayanma gücünün bir saat, yetişkinlerin iki saat olduğunun göz
önünde tutulması, sürenin iyi değerlendirilmesi, uzatılıp can sıkıcı ortama
sokulmaması.
– Etkinliğin yöneticisi, izlencenin başında işlenecek konunun bilgilendirmesini
yapması. Kürsüye davet edilen her okuyucu cumhuriyet, Atatürk,
şehitlerimiz, gibi, gibi…
--Ortak konularda dakikalarca tümceler sunmamaları sonucu çoklu tekrar,
izleyenlerde bıkkınlık yarattığı, salondakilere ‘Hoş geldiniz!’ sözcüklerini ancak
etkinliği yöneten söylemesi gerektiği, kürsüye gelenlerin bunu söylememesi,
kendi kendine hoş geldiniz, demesi anlamına geldiği, kişi, esenlikler dilemesi
sonrasında kısa bir şiirini okuyup ayrılması.
– Bellekte varsa ezbere okunması, değilse küçük yazılı metnin esas alınması.
Kitap ya da dosya kâğıdından okunmasının hoş olmayacağı, bir başkasının
şirinin okumaması.
– Katılımcıların sadece bir şiir ya da bir eseri seslendirmesi. Kendisinin
burnunun bittiği yerde başkasının özgürlüğünün başladığına saygı göstermesi.
Bireyci değil, özgeci olunması.
– Katılımcılar, kesinkes kendi aralarında konuşma yapmaması ve gürültü ortamı
yaratılmaması.
– Şiirini ya da eserini okuyan kişinin oradan ayrılmasının hoş olmayacağından
devinimle dinleti sonuna dek hiç kimsenin ayrılmaması, özellikle buna saygılı
olunmasının gerektiğinin bilincinde olunması, beklenir.